
O ilk videoyu çekme, o ilk canlı yayını açma fikri insanın içini nasıl da kıpır kıpır ediyor, değil mi? Aklında şahane fikirler, belki de en son çıkan oyunu oynama hevesi var. Her şey tamam gibi… ama dur bir dakika! Bir şeyi unutuyoruz. İçeriğinin gizli kahramanını, o sihirli dokunuşu: Sesi! Görüntü ne kadar 4K olursa olsun, sesin bir bodrum katından geliyormuş gibi çıkıyorsa, izleyicilerinle arandaki o güzelim bağ daha kurulmadan kopabilir. Kötü bir ses, en komik anıyı bile sıkıcı, en heyecanlı oyunu bile çekilmez hale getirir. Piyasada ise adeta bir mikrofon okyanusu var ve içinde boğulmak an meselesi. Ama panik yok! Bu karmaşada yolunu kaybetme diye, yayıncılık ve YouTube macerana roket gibi bir başlangıç yapmanı sağlayacak, hem cebini yakmayacak hem de sesini parlatacak mikrofon setlerine dalıyoruz.
Şöyle bir düşünelim… En sevdiğin yayıncının son videosunu açtın. Görüntüler sinema filmi gibi, renkler cıvıl cıvıl. Ama yayıncının sesi bir okyanusun dibinden geliyor gibi, sürekli bir “hışııııırt” veya sanki yanı başında matkap çalışıyormuş gibi bir dip ses var. Ne yaparsın? Muhtemelen iki dakika bile dayanmadan videoyu kapatır, başka bir şeye geçersin. İşte o an, ses kalitesinin neden her şeyden önemli olduğunu anladığımız andır. Konuşarak bir şeyler anlattığın her içerikte –ister oyun oyna, ister makyaj yap, ister en derin felsefi konulara dal– sesin, senin izleyiciyle kurduğun en doğrudan köprüdür. Cızırtılı, boğuk bir ses bu köprüyü dinamitlemekten farksızdır. Seni amatör ligden profesyonellerin arasına taşıyacak o ilk ve en sağlam adım, kesinlikle temiz bir sestir.
Bu terimler ilk başta uzay gemisi parçaları gibi gelebilir ama aslında olay çok basit. Gel, senin için hangisinin daha uygun olduğuna bakalım.
Kısacası, maceranın başındaysan bir USB mikrofon seti alıp yola çıkmak en mantıklısı. Seni yormaz, üzmez ve hızla içerik üretmeye başlamanı sağlar.
Sadece mikrofonu masanın üzerine koymakla iş bitmiyor. Kaydının kalitesini arşa çıkaracak birkaç tane de yardımcısı var:
Peki Hangi Seti Almalı?
Piyasada “Yayıncı Başlangıç Kiti” gibi isimlerle satılan, içinde bu saydığım çoğu aksesuarı barındıran harika paketler var. Marka veya model ezberlemek yerine, kendine şu soruyu sor: “Ben ne yapacağım?”. Eğer sadece masanda oturup konuşacaksan, masaüstü stantlı bir kit işini görür. Ama hareketli bir yayıncı olacaksan, bom kollu bir set senin için daha mantıklı. Almadan önce mutlaka YouTube’dan almayı düşündüğün mikrofonun ses testlerini dinle. Başkalarının yorumları da sana fikir verecektir. Unutma, senin için en iyi set, bütçene uyan ve “ya şimdi bu nasıl çalışıyordu” diye seni strese sokmayacak olan settir.
İçerik dünyasında sesin ne kadar güçlü bir silah olduğunu sakın unutma. Harika bir mikrofon seti, izleyicilerinle arana sağlam bir köprü kurmanın ilk adımıdır. En pahalı ekipmanı kovalamak yerine, elindekilerle en temiz sesi nasıl alacağına odaklan. Şimdi hayallerindeki o içeriği yaratma zamanı! Eğer bu sesli serüveninde ihtiyacın olan tüm ekipmanlara şöyle bir göz atmak istersen, Yonka Müzik Market‘e uğramayı unutma! Bol şans ve bol izlenme!